Aşı olmadığı için Avustralya vizesi iptal edilen ve sınır dışı edilmesi kararı verilen Djokovic'in, hakkındaki kararın kesinleşmesini beklerken gönderildiği Park Oteli daha önce sığınmacıların uzun tutukluluklarıyla gündeme gelmişti.

Carlton'daki otelde bulunan yaklaşık 32 sığınmacı, Avustralya'nın iltica başvurularını değerlendirdiği insanları tuttuğu Manus Adası'ndan tıbbi ihtiyaçları nedeniyle ana karaya getirilen insanlar.

Bu esnada Djokovic'e destek için otelin önüne giden Sırplar ve dünya 1 numarasının sevenleri ile otelin önünde sığınmacıların serbest bırakılmaları için uzun süredir eylem yapan mülteci hakları savunucuları yan yana geldi.

Guardian Australia muhabiri Cait Kelly'ye röportaj veren bir Djokovic destekçisi, "Kendimi çok cahil hissediyorum. Buraya [Djokovic için] geldim ve [sığınmacıların] dokuz yıldır burada tutulduklarını öğrendim. Bu çok yanlış" diye konuştu.

Çoğu yıllardır başvurularının sonuçlanmasını bekleyen otuzdan fazla sığınmacı, oteldeki kötü koşullardan şikayetçi. Ekim ayında otelde bir COVID-19 salgını baş göstermişti ve yirmiden fazla kişinin testi pozitif çıkmıştı.

Bir aydan az süre önce ise otelin iki katında yangın çıkmış ve bir kişi duman zehirlenmesi nedeniyle hastaneye kaldırılmıştı.

Ülkede mültecilerin ve sığınmacıların karşı karşıya kaldığı kötü muameleler daha önce de Avustralya Açık kapsamında gündeme gelmişti. 2015'te Djokovic ve Andy Murray arasında oynanan tek erkekler finalinde bir grup, sığınmacıların mültecilik başvuruları hakkındaki kararı beklerken tutuldukları Manus Adası'ndaki kötü koşulları ve uzun tutukluluğu protesto etmişti.

Djokovic'in, geçtiğimiz yıl Daniil Medvedev ile oynadığı tek erkekler finalinde ise İranlı ve Sri Lankalı 15 mültecinin bir yıldan fazladır Avustralya'daki Darwin havaalanında gözaltında tutulmasına karşı bir protesto eylemi düzenlenmişti.