Brisbane, Sydney, Anvers, Dubai, Doha, Indian Wells, Miami, Charleston, Stuttgart, Madrid, Roma, Paris, Birmingham, Eastbourne, Londra, Stanford, Toronto, Cincinnati, New Haven, New York, Tokyo, Wuhan, Pekin, Moskova...


Dünyanın çok farklı bölgeleri, bambaşka iklimleri… Farklı zeminler, farklı oyuncular, hayal kırıklıkları, sürprizler, kupalar. Takım sporlarının büyük bölümünden farklı olarak, yeni yılın ilk günleriyle başlayan, kış arefesinde sona eren sezonuyla, teniste koca bir yılı daha devirmek üzereyiz.


Tek seferde saymanın bile zor olduğu, yazarken bir paragrafa yakın yer tutan tüm bu şehirlerde yaşanan heyecan fırtınasının ardından takvim yapraklarında 2015 yılının sayfaları giderek azaldı ve tenis sezonunda geriye sadece bir dev turnuva kaldı. Yaşanan tüm bu heyecanın ardından sıra geldi kadın tenisinde yılın 'son güleni'ni bulmaya. Ocak ayının başında Avustralya'da açılan perde, Ekim ayının son günlerinde -geçen yıl olduğu gibi- yine Singapur'da kapanacak.


Elbette bu yılın en büyük sorusu; Serena'nın yokluğunda, oyun biterken seyirciyi en son selamlayan kim olacak?


'Durdurulamaz, yıkılmaz, O varken diğerlerinin şansı yok' denen dünya 1 numarasının olmaması, özünde birçok tenisseveri heyecanlandırmış durumda. Çok kişi, turnuvada yer alacak sekiz oyuncunun da şampiyonluk şansının neredeyse aynı olduğunu, heyecanın tek taraflılıktan uzak geçecek olmasının turnuvaya ayrı değer katacağı görüşünde. Halep, Sharapova, Kvitova, Muguruza, Radwanska, Kerber, Safarova ve Pennetta, Singapur'da hafta boyunca raket sallayacak sekiz oyuncu olacak.


Yazının girişindeki tüm şehirlerde, her oyuncunun farklı birer hatırası kaldı belki. Ancak artık tüm oyuncuların isteği, kendileri adına güzel geçen bu sezonu, 'finallerin şampiyonu' olarak taçlandırmak. Son Amerika Açık şampiyonu olan ve artık kariyerinde resmi olarak son günlerini yaşayan Flavia Pennetta, turnuvada 30 yaş üzerindeki tek isim konumunda. Pennetta'yı dışarıda bıraktığımızda, geriye kalan yedi oyuncunun yaş ortalaması 25.7 olarak dikkat çekiyor.


Turnuvanın farklı formatı

Kimisi 'tenisin ruhuna aykırı' diyor, kimisi 'tenise ayrı heyecan katıyor' görüşünde. Sezon sonu finallerinde uygulanan grup sistemi hakkında şahsi fikrim tamamen cümlenin ikinci bölümüyle örtüşüyor.


Alınan her setin, her oyunun, belki de her puanın ayrı öneminin olduğu, kaybedenin aynı gece evine dönmediği, ilk iki maçını kaybedenin bile şampiyon olma ihtimalinin olduğu bu formatın kesinlikle tenise bambaşka bir ruh kattığını ve 'kalem-kağıt'ın devamlı devrede olduğu, matematiğin korta dahil olduğu bu bir haftanın, kapanış için oldukça uygun olduğu görüşündeyim. Böylece haftanın ilk gününde oynanan bir maç, haftanın dördüncü gününde oynanan bir başka maçla aynı değerde olabiliyor.


İki grup, sekiz oyuncu, çapraz eşleşmeler, dolu tribünler, matematik hesapları ve (Serena'nın sakatlığında) bu yılın en iyi kadın tenisçileri. Tüm bu etkenler bile Singapur'da geçecek bir hafta öncesinde kalp atışlarının hızlanması için yeterli durumda.


25 Ekim Pazar günü başlayacak turnuva, 1 Kasım Pazar günü öğleden sonra sona erecek. Bir hatırlatma; organizasyondaki tüm maçlar, hafta boyunca yine sportstv ekranlarında olacak. Hep birlikte izleyip göreceğiz. Alkışlar sekiz oyuncunun tamamına gelirken, perde kapandığında seyirciyi en son selamlayacak ve kapanışı yapan kim olacak? Bu sorunun cevabını bulduğumuzda, kadın tenisinde artık 2015 sezonu da büyük oranda tamamlanmış olacak.


Herkese şimdiden keyifli seyirler.