Feliciano Lopez bugün Federico Delbonis’i 6-3 6-4 6-2 yenerek ikinci tura çıktı. Ama uzun vadede, kendi adına, daha önemli olanı sahaya ilk adımını attığında başardı. Şimdilik tarih kitaplarına geçti. Şu ana kadar Roger Federer’in elinde bulundurduğu 65 tane art arda Major turnuvalarda oynama rekorunu kırmış oldu. En son oynamadığı Slam turnuvası 2002 Avustralya Açık ve o zamanın ilk 5’ini sayalım: Lleyton Hewitt, Gustavo Kuerten, Andre Agassi, Yevgeny Kafelnikov ve Juan Carlos Ferrero (Pete Sampras ve Patrick Rafter’de ilk 10’da). 

Lopez 36 yaşında ve kendisini yakından görürseniz, bizim dilimizle “kapı gibi bir fiziğe sahip” olduğunu hemen fark ediyorsunuz. Maç sonrası bu uzun süre verimliliği konusunda kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplar ilginçti.

İlk olarak Federer’in rekoru sorulduğunda, “Bu rekoru kıracağımı anladığımda, ‘Wow, Federer’i bari bir şeyde yeneceğim’ diye düşündüm” diyerek cevap verdi ve ekledi:

“Aslında benim için önemli olan kaç Slam arka arkaya oynadığımdan ziyade bu kadar sene yüksek seviyede oynayabilmiş olmam. Asıl istikrarımdan gurur duyuyorum.”

Sebeplerine gelince, Lopez daha detaylı anlattı:

“Oyun stilimin bu durumla alakası var diye düşünüyorum. Uzun ralliler yapmıyorum ve vücudumu zorlamayan bir teknik ile oynuyorum. Çok efor harcamıyorum tekniğim sayesinde.”

“Dediğim gibi, Slam oynama sayımdan ziyade sakatlanmadan 15 sene ve üstü bu seviyede oynamam benim için anlamlı olan. 30 yaşından sonra dünyanın en iyi oyuncularıyla, bu ‘canavarlarla’ [“monsters” dedi resmen diğer oyunculardan bahsederken, herkes güldü], baş edebilmem önemliydi. Çünkü bu aynı canavarlarla geçmişte de oynadım ama zaman geçtikçe seviyeleri yükseliyor, ondan 30 yaşından sonra taze ve sıhhatli kalabilmek, fiziksel ve kafa olarak, çok önemliydi, ki bu ‘hayvanlar’ [“animals” dedi, pozitif anlamda, herkez güldü yine] ile baş etmeye devam edebileyim.”

Yediklerine dikkat edip etmediği sorulduğunda, Lopez en başta her şeyi yediğini söyledi, sonra da cevabını biraz daha açtı:

“Çok yerim, her şeyi yerim. Özel bir rejim izlemiyorum. Coca-Cola içmiyorum, ekmek az yiyiyorum ve süt içmiyorum, o kadar. Geri kalan her şeyi yerim. 20 sene evvel biz oyuncular sadece antrenman yapıyorduk. Şimdi fitness ve besin de önem kazandı. Bu ufak şeyleri beraber kullanıp doğru bir denklem kurmak gerekiyor.”

Bugünün tenisinde neden çok sakatlıklar yaşandığı hakkında soru geldiğinde, Feliciano ilk önce kaslarını kaldırıp derin bir nefes aldı ve cevapladı:

“Tekniğin sakatlıklarla spesifik alakası konusunda fazla bir şey bilmiyorum, ama benim izlenimim çift el backhand vuran oyuncuların daha fazla sakatlandığı yönünde. Nedenini bilmiyorum. Belki bir doktor açıklayabilir [gülerek]. Mental yaşanan stresinde bunda rol oynadığını düşünüyorum. Her gün çıkıp maç kazanmak gerekiyor ve bu baskıyı arttırıyor. Bu mental kısım vücuda da yansıyor. Bence bu göz önüne alınmalı.”

Kariyerinin en iyi kararının ne olduğu hakkında Lopez genel bir cevap verdi:

“30’umdan sonra bazı şeyleri değiştirmem gerektiğinin farkına varabilmem benim için anahtar bir karardı. Fitness çalışmalarımı geliştirdim, beslenişimi biraz değiştirdim. Artık sık sık kendimden 10-15 yaş küçük rakiplerle oynuyorum. Zinde kalmam şart.”

Tenis genel olarak onun kariyeri esnasında ne tür değişimlere uğradına gelince, Lopez şöyle cevapladı:

“Çok değişti! Şimdi çok daha güçlü vuruluyor topa, servisler daha hızlı. 80, 90 numaralarda oyuncular bile çok güçlü servis atıyorlar. Bir zemine odaklanan oyuncu artık kalmadı. Daha çok baseline’dan oynanıyor tenis artık. Ben başladığımda “toprak oyuncusu,” “sert saha oyuncusu,” veya “çim oyuncusu” diye ayrım vardı. Şimdi herkes aşağı yukarı aynı tip oyun oynuyor. Ama yine de en önemli değişiklik güç yükselişi.”

Lopez'in ikinci tur rakibi Arjantinli Juan Martin del Potro olacak.