Teniste esamesi bile okunmayan adamların favori yenmesine alışığız. Bilhassa büyük turnuvalarda buna çok rastlanır. Zira bahsettiğimiz raketlerin yitirecek hiçbir şeyleri yoktur. Rakiplerinin de iyi olmadıkları bir güne denk gelirse daha alası kaymaklı ekmek kadayıfı. İşte İspanyol Alberto Ramos Vinolas için de öyle oldu. Güçlü Kanadalı Milos Raonic’i net bir skorla 6-2, 6-4, 6-4'le saf dışı bırakıverdi.


Önceki yazılarımın birinde değindiğim gibi Raonic gibi çok uzun boylu raketlerin toprakta (hem de yağmurdan daha da ağırlaşmış toprakta) başarılı olabilmeleri kolay değil. Şimdi Ramos Vinolas’ın karşısında son şampiyon Stan Wawrinka var. İsviçreli için zor olmayacaktır onu geçmek.

 

Dünyanın en iyi backhand’lerinden Fransız Richard Gasquet ise kendi izleyicisi önünde Kei Nishikori ile fevkalade bir maç oynadı. Adeta hiçbir yanlış yapmadan tüm maçı üstün sürdürdü. Mentör olarak aldığı eski şampiyon Sergi Bruguera’nın talimatlarıyla olsa gerek, risk almadan akıllı ve sakin bir maç çıkardı. Nishikori ise önce beklenmedik bir dağınıklıktaydı. Sonraları biraz toparlandı ama izleyiciyi de arkasına alan Fransızların burada kalan son temsilcisi Gasquet maçı bırakmadı: 6-4, 6-2, 4-6, 6-2.

 

Diğer bir Fransız Jo-Wilfried Tsonga ise sakatlanarak maçı bıraktı. Letonyalı rakibi Ernests Gulbis ilginç bir insan. Çok varsıl bir ailenin sivri ve entellektüel çocuğu. 2014’te burada yarı final oynadı. Bu yıl Paris’e gelirken Dominic Thiem ile paylaştığı antrenöründen ayrıldı. Şimdi David Goffin ile karşılaşacak. Birlikte antrenman yaptığı Belçikalı için “Antrenmanlarda onu yenemiyorum. Adam duvar gibi. Ne vursam geri geliyor!” beyanatında bulundu. İşin ilginç yanı Goffin’i geçerse karşısına Thiem ve eski antrenörü gelebilir.

 

2.06’lık Amerikalı John Isner ise Andy Murray’i sarsmaya çalıştı ama yıkamadı. En büyük silahı olan servisi rakibine tehlike yaratmadı. Şansı da tutmayınca üç sette ve iki buçuk saatte bitti maç. Bu İskoç’u anlamak zor. Her durumda hırçın. Hani neredeyse “….yla kavga edecek!”. Kolay rakipler önünde zorlanmasının başlıca nedeni de bu. Şimdi karşısına epey formda bir Gasquet geliyor. Bakalım fanatik Fransızlar önünde hırçınlığını ne yapacak? Maç kayıtlarında 7-3 üstün durumda.

 

Kadınlarda ABD’li Shelby Rogers harikalar yaratmayı sürdürüyor. Paris’in en büyük sürprizi bence. Dört maçta üç seribaşını eledi. Şimdi karşısında İspanyol Garbine Muguruza var. Tank gibi geliyor İspanyol kadın. Maçların gidişatı Muguruza’nın finale çıkabileceğini gösteriyor. Zaten fikstür öyle bir gelişme gösterdi ki Serena Williams’ı zorlayabilecek başka birini göremiyorum .

 

Diğer iki kadın maçı ise yazıya yetişmedi. Büyük bir olasılıkla da bu gece bitmez yarına ertelenir. İkinci haftanın ilk gününde izlemenizi önereceğim maçlar kadınlardan. Kiki Bertens-Madison Keys ve Serena Williams-Timea Bacsinszky. Erkeklerde ise illa izleyin diyeceğim bir maç saptayamıyorum. Genellikle arka çizgiden 'Vur babam vur' tipi maçlar.