Wimbledon çeyrek-finallerinde önce Haşmetmeabları Federer
sahne aldı. Kendisine zaman zaman ters gelebilen yapıdaki Fransız Gilles
Simon’u üç sette (63, 75, 62) kolayca aştı. Puanları oldukça kısa tutarak
fiziğini de Murray ile yapacağı yarı-final karşılaşması için hazır tuttu.
Ev sahibi rolündeki Andy Murray ise son üç maçında epey
zorlandı. Bugün karşısında Kanada tenisinin, yetiştirilişleri herkese örnek
olması gereken, mucize gençlerinden Vasek Pospisil vardı. Raonic ve Bouchard
diğer örnekler. Ne yazık ki Raonic sakatlığı nedeniyle geçirdiği ameliyatın
etkilerini üzerinden atamadığından, Bouchard ise profesyonel tenisin hiçbir surette kaldıramayacağı
partileme sevdasından Wimbledon’a erken veda ettiler. Geriye kalan bu genç adam
ise çift-erkekler kategorisindeki büyük başarısını teklerde de yinelemek
arzusundaydı. Ama o ne denli arzulu idiyse de karşısındaki ondan fazlasıyla
yetenekli ve güçlüydü. Üstelik İskoç oyuncuyu kendi oyunuyla yenmek neredeyse
imkânsız. Pospisil çiftlerde elde ettiği müthiş volesini devreye sokacağını
rakibinin oyununa adapte olunca işin sonu çabuk gözüktü. Birer servis kırmak
Murray için yeterli oldu (64, 75, 64).
Şimdi Federer, Murray karşısında. Wimbledon başladığından
beri İsviçreli hep oyununun üzerine koyarken İngiliz açıkcası güven vermemeye
başladı. Üstelik ev sahibinin kendi izleyicisinin stresi de omuzlarında olacak.
Federer’in kazanacağını düşünüyorum.
Erkek fikstürünün kuzey kutbunda ise Wawrinka ile Gasquet
vardı. Tenis Dünyasının en iyi tek elli iki back-hand’i karşı karşıya
gelmişlerdi. Sanki Gasquet daha bir şeyler yapmaya çabalıyor, Wawrinka ise “gel
üzerime de seni geçeyim” diye frene basıyordu. Kariyerinin en iyi tenisini
oynuyordu Gasquet adeta. Servis vole bile oynadı. Başarılı da oldu. Bir saatin
sonunda hala hangisinin vuruşunun daha iyi olduğuna karar verememiştik. Skor da eşitti…Setleri paylaşmışlardı (1-1). İkinci
saatin sonunda da kararsızdılar (2-2)! Son sette tahteravalli bir o yana bir bu
yana ağır bastı. Fransız raket 5-3’te maç topu bile attı. Sonra 10-9’da üç maç
topu daha attı. Üçüncüde çelik gibi sinirleri olduğu söylenen Wawrinka
back-hand’ini dışarı attı ! Sakatlıktan kısa bir süre önce çıkan Gasquet’nin
burada bu denli başarılı olmasına şapka çıkarılmalı (6-4, 3-6, 4-6, 6-4, 11-9).
Ama şapka çıkarılacak biri varsa bunun reveransla yapılması
gereken muhatabı 1.98’lik Hırvat Marin Cilic olması gerek. Geçen yılki “ABD Açık”
şampiyonluğundan sonra uğradığı sakatlık ve nihayetindeki ameliyattan sonra doruklara
dönmeye çalışan bu alçak-gönüllü şampiyon tüm bunlar yetmiyormuş gibi son üç
maçında tam 14 set oynayarak tenisin zirvesindeki yakın dostu Sırp Djokovic
karşısına çıkıyordu. Ama 6-4’lük üç setle “buraya kadar” dedi arkadaşı ona. Artık
tarihin tozlu sayfalarında yer alan Yugoslavya (spor) Kültürünü bir kez daha
gıpta ile anmadan edemiyor insan. Minicik bir coğrafyadaki tek bir ülkeden
çıkan onca Cumhuriyet ve bir avuç insan içinden okyanuslar dolusu şampiyon
çıkar mı… Hem de sporun her branşından. Örneği yakınımızda aramak varken Çin’e
Maçin’e, uzaklara neden heyetler göndeririz ki!
Sezon başından bu yana gerek canlı, gerek tv’den onca turnuva
izledim. Tek bir kez bile sportif olmayan bir davranışla, terbiyesizlikle hatta
kaprisle bile karşılaşmadım. Tenisin
allamelerinden (!) biri bunun sahaya konan mikrofonlardan kaynaklandığını öne
sürüyor. Yahu iyi bir insan olabilmek, yaşamınızı kazandığınız spora saygı
göstermek ne zamandan beri teknolojinin tekelinde! Tenisin profesyonellerinin,
ağır-abi ve ablaların bu sporun büyükelçileri ünvanını ne denli yakışıklı bir
şekilde taşıdıklarını gözlemleyemiyor mu bazı insanlar ?
Yarın kadınlar sahnede. Önce Polonyalı Radwanska İspanyol
Muguruza önünde final vizesi arayacak.
İspanyol’un kazanacağını tahmin ediyorum. Sonra sahneye Serena ile Sharapova
çıkacak. Gök kubbe delinmezse ABD’li finalde olacaktır!
Wimbledon bir kez daha gösterdi ki ağır-abiler çok ağır
basıyor. Wimbledon yarı-finalistlerine bakın. Djokovic-Wawrinka/Gasquet –
Federer – Murray. Kadınlarda ise ağır-ablaların (Serena-Sharapova-Radwanska)
arasına bir tek Muguruza girebildi.
Hoş kalın.