Bundan bir yıl önce birisi bana sabah 02:30'a saat kurup 05:00’e kadar bir kadınlar yarı finalini izleyeceğimi söyleseydi herhalde gülerdim. Ama kadınlar “Amerika Açık 2021”de öyle bir tenis ortaya koydu ki, o zevki kaçırmak istemedim.

19 yaşına birkaç gün önce basmış, 73. sıradaki 1.68'lik Kanadalı Leylah Fernandez ile turnuvanın 2 numarası olan 1.83’lük Belaruslu Aryna Sabalenka arasındaki maç bu turnuvanın başından bu yana oynanan en güzeliydi.

Size boylarını yazmamdaki neden aralarındaki fiziki farkı görmeniz içindir. Ama bir tenisçi bu fiziki farkı zekası ve sabrıyla ancak bu denli ortadan kaldırabilirdi. Kaldırdı da Fernandez. Bu turnuvada yenmediği yıldız yok desem hiç abartı olmaz : Konjuh, Kanepi, Osaka, Kerber ve Svitolina.

Maç başlayalı henüz 14 dakika olmuştu ki Sabalenka 4-1 öne geçti. Sanki sahada bir ejderha ve ona karşı tutunmaya çabalayan biri vardı. Ama işte o “biri”, birden sahayı küçülttü. Servis çizgisi üzerine yaklaştı, bazuka gibi gelen topları erken ve hatta yerden kalkar kalkmaz dömivoleyle çevirmeye, kendi servislerini de “T”ye atmaya başladı. Bu servisleri her nasılsa dünya 2 numarası bir türlü okuyamadı… Kanadalı oraya attığı her servisten puan çıkardı. Bu oyuna sadık kalıp, hiç bozulmadan ısrarla sürdürerek rakibinin ritmini bozdu.

Tüm ilk set boyunca Sabalenka kaçtı, Fernandez kovaladı. Tie-break’te öne geçti ve seti kaptı (7-6). Artık tüm izleyiciler Kanadalıydı!

Artık roller değişmişti. Avcı av, kaçan da kovalayan olmuştu. Agresif yaratılışta olan Belaruslu’nun sinirleri el vermedi… İki kez ihtar aldıktan sonra ikinci setin başlarında nihayet raketini kırabildi! İzleyicileri kendi lehine tezahürat yapmaları için yardıma çağırıyordu ama genç rakibi hemen akabinde topu kazandıktan sonra hınzırca bir gülümsemeyle ona yanıt verdi!
Ama işte tenis bu. En ufak bir gevşemeyi kaldırmaz. Sürekli rakibinin peşinde olan Sabalenka, Kanadalıyı iki küçük hatasından sonra, 4-4’te yakaladı ve göz açıp kapayana kadar setleri eşitledi (6-4).

İkinci seti alınca sanki Belaruslu raket daha sakin bir görüntü veriyordu. Atak olan oydu ama yine kovalayan roldeydi. Fernandez ise sakin oyunuyla sürekli topun yönünü değiştirerek rakibini hataya zorluyor, onun ritmini ve sinirini bozarak kaçmaya çalışıyordu.

Bu aşamada tenis hakemlerinin en iyilerinden Hırvat Marija Cicak’ın sabrı taştı ve izleyicilerden Sabalenka’nın her hatasında alkışlamamalarını ve hiç olmazsa servisler esnasında sessiz kalmalarını rica etti.

Böylece 3-2’ye gelindi. Oyunun kontrolü Fernandez’in elindeydi ama Sabalenka fiziki gücüyle peşinden ayrılmıyordu. Kanadalı bilhassa rakibinin ikinci servisine o denli önde ve üzerine vurarak yanıt veriyordu ki toparlanmasına fırsat olmuyordu. 3-2’de servis kırarak 4-2 öne geçti ama hemen akabinde kendi servisini verdi. Ardından Sabalenka servisini aldı ve maç yine eşitlendi (4-4). Fernandez hafiften yorgunluk emareleri göstermesine rağmen servisini kazandı (5-4). Ve Sabalenka’da sinirler yine koptu. Kendi servisinde Sabalenka çift-hatalara teslim olunca bir raket daha ve onunla birlikte maç da gitti (6-4).

Maçın özü: Beyin ve sabır gücü yendi!
Osaka>Dünya eski 1 numarası ve Grand Slam şampiyonu;
Kerber>Dünya eski 1 numarası ve grand Slam şampiyonu;
Svitolina>Dünya 5 numarası;
Sabalenka>Dünya 2 numarası.
Fernandez ise yukarıdakilerin hepsini yenerek “ABD Açık”ta final oynayacak. Daha ne yapsın?

İşte size bir skor yazısı. Saat oldu 05:00. Şimdi bakalım bir 19’luk daha mı finale kalacak (Raducanu), yoksa komşu kızı mı (Sakkari)?