Üzerine giydiğini bu denli yakıştıramayan bir tenisçi şimdiye kadar hiç görmedim. Zverev’den bahsediyorum tabi ki! Fizik deseniz eşsiz, tenisine söylenecek laf yok ama o taşımaya çalıştığı kolsuz üst ve kolyeleriyle adeta tenisçiden çok bir plaj cankurtaranını andırıyor! Gerçekten bu yeni gençliğin ağır-abilerden öğrenecekleri sadece tenis değil. Adeta bir yaşam kursu almaları gerek. Federer, Djokovic, Nadal üçlüsüne bakın bir de Zverev, Tsitsipas, Thiem üçlüsüne. Birileri yaşamın her anında jilet gibi… Öbürleri bakımsız Tarzan!


Zverev, Nishikori karşısında antrenman bile yapamadı. Japon emektar açıkçası onun karşısında çok aciz kaldı. Almanın karşısında İspanyol Davidovich Fokina var. Bakalım İspanyol tenisçi varlığını kanıtlayabilecek mi, yoksa nice serseri-mayın gibi tek atımlık mı?

Çok merak edilen ve özlenilen haşmetmeapları Roger Federer nihayet arz-ı endam etti. Önce tam istediği gibi bir rakip buldu karşısında. Elemelerden çıkıp gelen Özbek Istomin karşısında iyi bir antrenman yaptı. Sonra da sakatlıktan çıkıp, şampiyonluklarla bezenmiş kariyerine dönmeye çalışan Cilic’ti rakibi. Hafif zorlandı ama yendi. Ardından “serseri mayınlardan” biri, Alman Koepfer vardı karşısında. Epey soğuk bir gecenin ortasında, bomboş tribünler önünde, yüzünden hoşnutsuzluk akan bir Federer vardı sahada… Dişli Almanı geçerken adeta Paris’e nokta koyacağının sinyalini veriyordu. Zaten daha turnuva başlamadan Roland Garros’u sadece form durumunu, fiziğini denemek üzere oynadığını belirtmişti. Hedefinde Wimbledon vardı.

Djokovic’in kaderi ise İtalyan ekürisine bağlandı. Musetti karşısında ipten döndü. Genç rakibi sakatlanınca son sette bıraktı oyunu. Şimdi karşısında daha iyisi var : Berrettini. Üstelik son turu Federer çekildiği için maç yapmadan geçmiş zinde bir Berettini.

Nadal – Sinner maçını izleyemeyeceğim ama Toprağın Kralı zor da olsa kazanacaktır derim. Ardından Schwartzman da onun için tehlike oluşturmayacaktır. İspanyol Boğası Djokovic- Berrettini maçının sonucunu bekleyecektir.

Erkekler fevkalade çeyrek-final maçlarına gebe. Hele Tsitsipas-Medvedev maçını kaçırmayın.

Kadınlar fikstürü ise tam anlamıyla allak bullak. 32 seri  başının çoğu ikinci haftada yok! Kısıtlı bazı kafalar yüzünden belki de tarihin en yetenekli kadın tenisçisi olan Osaka turnuvadan çekildi. Ardından 1 numara Barty sakatlandı çıktı. Dün de Serena hayatının en güzel oyununu oynayan Kazak Rybakina’ya yenilerek Paris’e veda etti. Maçın başından sonuna değin planını gerçekleştiren bu kızcağız umarım teniste uzun vadeli olur.

Komşunun Kızı Sakkari, 2020 Avustralya Açık şampiyonu ABD’li Kenin’i saf dışı bıraktı. İşin ilginç yanı hem erkekler, hem kadınlar finalinde birer “Komşu Çocuğu” görürsek hiç şaşırmayın. Gerek Tsitsipas gerek Sakkari bence daha zor olan çeyrek finali geçerlerse bunu başarabilecek güç ve yetenekte. Sonrası daha çok kafaya kalıyor! Geçen yılın şampiyonu Polonyalı Swiatek kupayı kaldırmaya en yakın aday bence. Geriye kalanların hiç biri onun seviyesinde değil.

Her iki seksin çeyrek finalleri uzun zamandan beri rastlamadığımız güç eşitliğinde.
Kaçırmayın derim.