Monarşi-Kraliyet kelimelerini her işittiğimde tüylerim ürperir. Zira her türlü entrika ve rezilliğin döndüğü bir sistemdir. Bu rezilliklerin başaktörleri de asalet ünvanlarını katiyetle haketmeden, anadan babadan tepeden inme almışlardır! Bu yüzden utanmaları da yoktur… Şımarıkça mal mal dolaşırlar. En pespaye örneğini Anglo-Sakson dünyasında görüyoruz.

Ama bir de yaptıklarıyla, davranışlarıyla, eriştikleriyle “asil” sıfatını bile yeterli bulamadıklarınız vardır. İşte Roger Federer bunlardan biridir. O sadece teniste eriştiği başarılarıyla değil, insanlık için yaptıklarıyla da anımsanacaktır.

Orta halli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelip bir efsane olmuştur. Öyle bir efsane ki beyefendi nezaketi ve yapmacıklıktan ırak ilgisi onun simgesi haline gelmiştir. Bundan dolayı da Afrika’daki mahrum çocuklardan başlamak üzere her kategoriden canlının sevgilisi olmuştur.

Nasıl ki klasik müzik dediğinizde Beethoven, pop-müzikte Beatles, bilimde Einstein, resim sanatında Picasso, balede Nureyev, golfte Tiger Woods, basketbolda Michael Jordan, futbolda Pele aklınıza geliyorsa, tenisin ikonu da Federer’dir. Federer sadece tenise değil dünya spor camiasına fevkalade bir estetik katmıştır.

İsterse GOAT (Greatest Of All Times – Tüm zamanların en büyüğü) olmasın, isterse en fazla turnuva kazanmış olmasın… Diğerleri birer istatistik olarak kalırken, “Haşmetmeabları” aklımızdan hiç çıkmayacaktır.

Hoş kalın,

*Haşmetmeab: Saygı duyulması gereken üstün-bilge kişilere yönelik “haşmetli-görkemli” anlamında bir hürmet ifadesidir.