Avustralya Açık 2019 gençlerin kendilerini kanıtladıkları bir turnuva oluyor. Kadınların son 16’larında Amanda Anisimova (ABD) 17, Naomi Osaka (Japonya) 21, Ashleigh Barty (Avustralya) 22, Madison Keys (ABD) 23 yaşlarında. Bu turnuva ayrıca ABD’nin kadınlara yaptığı yatırımın başarısını da tescilledi. Tam beş raketleri var 16’larda. Osaka’nın da bir Japon’dan fazla ABD’li olduğunu (basın toplantısında Japoncasının yetersiz oluşundan ötürü İngilizce konuşulmasını istedi!) varsayarsak altı raketleri oluyor. Yani buradaki (16) toplam raketlerin üçte biri. En gençleri Anisimova ile en yaşlıları Serena arasındaki yaş farkı ise 20!



Erkeklerde de Tsitsipas 20, Zverev ile Tiafoe 21, Coric ile Medvedev 22 yaşlarını sürdürüyorlar. Yine son 16’larda 5 raket bu gençlerden oluşuyor. Tabî Avustralya yılın ilk turnuvası olduğundan sürprizler çok daha yoğun oluyor. Takvimin yaprakları değiştikçe herkesin nereye ait olduğu belli oluyor.

Bu sabah daha gün aydınlanmamışken ev sahibi Ashleigh Barty’nin Sharapova’yı çok akıllı bir oyunla saf dışı bırakmasına şahit olduk. Sürekli değişik vuruşlarla Rus’un oyunu yönlendirmesini önledi. Sonra her puanda sabırla rakibinin her vuruşuna daha iyi bir yanıt verdi. 

Kadınların gençleri muhakkak ki erkeklerden çok daha sağlam yere basıyor. Göreceksiniz ki kadınlarda ki nöbet değişimi erkeklerden daha çabuk gelişecek ve çok daha zevkli ve sürekli olacaktır. Yukarıda saydığım isimlere Sloane Stephens (ABD), Simona Halep (Romanya), Gabrine Muguruza (İspanya), Aryna Sabalenka (Belarus), Daria Kasatkina (Rusya) ve Elina Svitolina’yı (Ukrayna) da eklerseniz aralarındaki mücadelenin ne denli çekişmeli olacağına sizler de inanabilirsiniz. 

Tan ağarmasından sonra ise kimsenin en ufak bir şans vermediği ve şimdiye kadar hiç bir grand-slam turnuvasında tek bir maç bile kazanamamış, sıralamada 35’ten yukarısını görememiş Danielle Collins isimli bir ABD’li raket gitti Angelique Kerber’i adeta ezerek turnuva dışına itti. 

İki grand-slam şampiyonluğu olan Çekyalı Petra Kvitova’nın ise sürprize hiç tahammülü yoktu. 17 yaşındaki ABD’li Anisimova’ya sadece üç oyun vererek turnuvaya nokta koydurdu.


Erkeklerde ise ABD’li Tiafoe sıkı bir çekişme sonucu dört sette Dimitrov’u yendi. Çok ilginç dışa dönük bir karakter bu siyahi genç. Adeta bir karikatür tiplemesini andırıyor. Atipik bir tenisi var. Fevkalâde güçlü forehand’ini son anda dirsekten çıkarıyor. Nereye vuracağını kestirebilmek olanaksız. Avustralya ilk başarılı grand-slam turnuvası. Le Bron James’i andıran sevinç gösterileri arasında hakemle tokalaşmayı bile unuttu!

Dünkü yazımda, "Komşunun çocuğu Tsitsipas, Federer’i zorlayacaktır" demiştim. Zorlamak bir yana koskoca bir efsanenin uzun bir süredir ilk kez bu denli çaresiz kaldığını izledim. Haşmetmeabları maalesef bu en yeni kıtaya veda etti. Ama rakibi haketti galibiyeti.

Yarın Pazartesi ikinci haftanın başı. Bilhassa kadınlarda ilginç maçlara sahne olabilecek: Halep-Serena ve Muguruza-Pliskova. Diğer ikisi, yani Osaka-Sevastova ve Keys-Svitolina arasındaki maçlar için bir tahmin yapamıyorum. Çok kaliteli de geçebilir, sıkılabilirsiniz de!

Erkeklerde ise genellikle saha gerisinden gelişecek (ve benim tabirimle vur-Allah-vur) maçlar var. Bu dört maçın içinde bana göre en zevklisi olmaya aday Hırvat Coric ile Fransız Pouille arasındaki…Bu iki tenisci hiç olmazsa arada bir voleye gelmeyi anımsıyor! Üstelik Fransız Lucas Pouille’in antrenörü Amelie Mauresmo. Erkekler dünyasında bir kadın koç! Fransa’nın efsane raketlerinden olan Mauresmo lezbiyenliğini profesyonel kariyerini sürdürürken ilan edebilecek gözü pek, sözü doğru bir kadın. İngiliz (İskoç) Murray ve ardından Fransız FedCup takımının antrenörüyken suni döllenme ile peş peşe iki çocuk sahibi oldu ve kız arkadaşıyla evlendi. Pouille’in antrenörlük teklifini kabul edip Fransız FedCup koçluğundan istifa etti. Hala ATP’deki yegâne kadın koç. Halâ da özünü sözünü sakınmıyor! Böyle bir kadının başarılı olmasını çok isterim.

Esas ilginç maçlar ise bence Salı günü olacak. Kıyasıya çekişmeyi kadınlarda Kvitova-Barty, erkeklerde de Nadal ile Tiafoe arasında izleyeceğiz. Tabî sonrada Cilic galibi İspanyol Bautista-Agut ile Federer fatihi Yunan Tsitsipas kapışacak ! Nadal bu formuyla ABD’liye hiçbir şans tanımayacaktır kanısındayım. Bautista-Agut ile Tsitsipas arasındaki maçta ise bence tahteravalli az da olsa İspanyolun tarafına meyil ediyor. Yani Djokovic-Nadal finaline doğru gidiyoruz derim. 

Hoş bir hafta dilerim.