Kadın tenisi son bir yıldır en dinamik devrini yaşıyor. Son sekiz büyük turnuvayı sekiz değişik kadın kazanmış! Buradaki maçı da tahmin etmek olanaksız. İlk kez birbirleriyle oynayacaklar. Ama maça etki edecek birkaç faktörü tanımlayabiliriz.

28 yaşındaki iki Wimbledon şampiyonluğu olan Çekyalı Petra Kvitova belki de kadın tenisinin en atak oyununa sahip yıldızlardan biridir. Bu saptama uğradığı saldırıdan öncesi hem de sonrası için geçerlidir. Maçlarda da izliyoruz, kadın genellikle köşelere hatta koridor çizgisine konuşlandırıyor vuruşlarını. Üstelik bu vuruşlar balyoz gibi. Bu tür riskli vuruşlar oyuncu formda ve şansı yerinde olduğu vakit karşısındakini çaresiz bırakıyor. Ama aksine durumlarda da feci yenilgilere yol açıyor. Melbourne’da şimdiye kadar çekişmeli maçlar oynamakla birlikte kimseye tek set bile vermiş değil. Altı maçtaki 12 set içerisindeki en yoğun set skoru 6-1!

Bu kadının ilk servisi ise 160 km süratte. İkinci servisi ise 147 km. Yani iki servis arasında pek fark yok. Üstelik bunları da iyi plase ediyor. Servisleri ya “T”ye, ya rakibin üzerine vuruyor. Kritik puanlarda ise bu servisler rakibi yandan kort dışına atıyor.  

WTA oyuncularının tüm vuruşları göz önüne alınca ortalama %8 basit hata yaptıkları bilinen bir gerçek. Gerek Kvitova ve gerek Osaka hemcinslerine nazaran çok daha az basit hata yapanlardan. %8’in altında kalıyorlar. Bu aralar sağolsunlar benim yazılarımda hataları düzelten birkaç okurum var. Onun için ekleyeyim… Bu istatistik her iki raketin son maçları için kesin geçerli değil. Bu maçlardaki basit-hataları %30’larda. Halbuki önceki 5 maçtaki basit-hata ortalaması %7.9.

Naomi Osaka ise 21 yaşında. Son yıllarda Ostapenko ve Bouchard gibi birdenbire parlayıp ardından partiler ve takılar içinde yok olma yoluna girenlere nazaran çok daha ayakları yere basan ve antrenmanda bile çıtasını sürekli yükselten yapıda biri. (Bu çıtayı yükseltme deyimine de bayılıyorum! Biliyorsunuz bizim Federasyon Başkanına göre çıtayı 2018’de öyle yükselttik ki Davis Kupası'nda küme düştük!). Naomi rakibine nazaran epey daha zorlu maçlarla finale geldi. Altı maçın üçü son sete uzadı. 

Osaka ise Sabalenka, Giorgi ve Serena Williams ile birlikte en süratli servise sahip dört kadından biridir. Bu servis ortalama 170 km sürattedir. Ama onun esas sorunu ikinci servisini bir türlü adam edemeyişidir. Bu servis 110km’ye kadar düşmektedir. Dolayısıyla rakipleri genellikle onun bu servisine yüklenerek puan kazanmaktadırlar.

İşte yukarıda yansıttıklarım bu iki tenisçi arasındaki Avustralya Açık finalinin gidişatına etki edecek başlıca faktörlerdendir.  Geçirdiği hayati saldırıdan sonra kullandığı sol elinin onca ameliyattan sonra hiçbir zaman tam çalışmayacağını bilincinde  yine de buralara gelebilen bu cesur kadın yüreğimin favorisi. Ama sahada daha dengeli ve daha komple bir tenisçi olarak gözüken Osaka ise mantıksal favorim. Hadi burdan buyrun! İyi izlenceler.