Deyişlere bayılırım. Hepsi güncel olmayabilir ama genelde doğruyu gösterirler. İnce bir mizah, bilgelik ve çelebilik içerirler. Aynı başlığım gibi.

Dün akşam ABD Açık’ta iki horoz kesildi! Biri erkek diğeri dişi… Kyrgios ile Gauff.

Her ikisi de bugün tenis dünyasının en yetenekli raketleridir. Buna kimsenin itirazı yok. Kyrgios’u kimseye anlatmaya gerek yok. Bu aykırı adam katıldığı her turnuvaya muazzam bir gişe hasılatı ve sponsorluklar sağlıyor. Ancak öfke nöbetleri ve antikalıkları yüzünden de nice tenisseveri bıktırıyor. Daha turnuvanın başından itibaren verdiği her beyanatta buranın kazanacağı ilk Grand Slam olacağını iddia ediyordu. Dikkatinizi çekerim: Kazanacağı İLK Grand Slam! Demek ki daha niceleri olacak! Bugünün tenis dünyasında böyle bir iddiayı ortaya koymak tek kelimeyle akılsızlıktır.

Gauff ise bilhassa ABD toplumunca öyle bir şişiriliyor ki kızcağız istemese de etkilendi. Dünkü yazımda belirttiğim gibi verdiği son beyanatlar şişmeye başlayan bir egonun örnekleriydi. Her ikisine de güzel bir ders oldu. Anlarlarsa tabii ki!

Kariyerinde hep orta-üst kalitede bir raket olan Garcia pandemi öncesine kadar genellikle çift kategorisine ağırlık veriyordu. “Pandemi esnasında kafamı ve hedeflerimi daha iyi tartmak olanağını buldum” diyordu geçenlerde verdiği bir beyanatta. Bu yılın Haziran ayından bu yana katıldığı her turnuvadan ses getirdi (bir çeyrek final, bir yarı final, Cincinnati’de elemelerden gelerek şampiyonluk… Burada da şimdilik bir yarıfinal). 13 maçtır yenilmiyordu! Yıllardır yüzüne bakılmayan Fransa’da şimdilerde el üstünde. Cesur ve atak oyununu süreklilikle de pekiştirince Gauff karşısında 6-3 ve 6-4’lük net bir skorla galebe çaldı. Şimdi karşısında müslüman dünyasının gelmiş geçmiş en başarılı raketi olan Tunuslu Ons Jabeur var.

Jabeur günümüz kadın tenisinin en geniş vuruş yelpazesine sahip raketi. Oyunu sürekli değiştirmek yeteneği eşsiz. Böyle olunca da çoğu android (!) kökenli olan rakipleri uyum sağlamakta zorlanıyorlar. Alışana kadar da iş işten geçmiş oluyor. Bu iki raket arasından Tunuslu ağır basıyor… Ancak Garcia da bu yıl her tahmini altüst etti!

Bugün kadınlarda saat 19:00 seansında mücadele edecek dünya 1 numarası Polonyalı Swiatek karşısında tam bir duvar (!) bulacak. ABD’nin bir numarası Jessica Pegula. Swiatek, karşısında sadece rakibini değil son derce yanlı 23.771 izleyici bulacaktır. Yıllardır müthiş bir aşağılık kompleksi içinde olan ABD’li izleyiciler birdenbire hiç beklemedikleri bir başarı hikayesiyle karşılaştılar. Her iki seksin çeyrek finalinde de bir raketleri var… Hezeyanları çılgınlık aşamasında!

Bu arada meraklısı için bir bilgi aktarayım: Pegula dünyanın en varlıklı ailelerinden birinin kızı. Petrol Mühendisi olan babası Terrence Michael Pegula, Ulusal Hokey Ligi takımlarından Buffalo Sabres ve bir Amerikan Futbolu takımı olan Buffalo Bills’in sahibi. Doğalgaz, emlak, eğlence ve profesyonel sporlarda yatırımları var. Servetinin 7 milyar doların üzerinde olduğu iddia ediliyor.

Gece seansında sahaya çıkacak (1 numara olmuş, Wimbledon ve ABD Açık finalisti olmuş) Çek Karolina Pliskova (30 yaş) ile (çiftlerde 1, teklerde 2 numara olmuş) Belaruslu Aryna Sabalenka (24) arasında müthiş bir mücadeleye şahit olabiliriz. Yeter ki Çek raketin zaman zaman tutan tutukluluğuna denk gelmeyelim. Pliskova tecrübe ve sabrı temsil ederken Sabalenka mükemmel bir fiziğin ve gücün temsilcisi.

Erkeklerde korta ilk çıkanlar Rus Rublev ile ABD’li Tiafoe olacak. Burada da skora etki edecek olan izleyici olacaktır. Rublev konsantrasyonunu sadece oyunu için kullanırsa, bu yeteneği ile kesin favoridir. Açıkcası Tiafoe’nun buralara gelecek bir raket olduğuna inanmıyorum…Hala da Nadal’ı değil yenecek, puan bile alacak biri olmadığına kaniyim. Ama tenis sporu bu ve burası da New York!

Erkeklerde yine beni uyutmayacak bir maç saat 02:00’de. 21 yaşındaki İtalyan Buz Adam Sinner ile İspanyolların yeni idolü 19 yaşındaki Carlitto Alcaraz. Sinner’in kazanacağını düşünüyorum. Daha komple bir raket.

Bu arada çift erkekler mücadelelerine dikkatinizi çekmek isterim. Fikstürde yarı finallere gelindi ve dört takım da ustalardan oluşuyor. Yarından itibaren olağandışı puanlara ve fevkalade zevkli maçlara denk gelebiliriz.

Hoşkalın.

Hamiş: Ruud veya Alcaraz’dan birisi bu turnuvayı kazanırsa dünya 1 numarası olacaktır.