Tenisin Dünya Kupası “Davis Kupası” olarak adlandırılır ve futbolun aksine her yıl oynanır. Bu yıl da  önümüzdeki üç gün içerisinde (25,26,27 Kasım 2016) oynanacak. 

Davis kupasında, dünyamız, tenis standardına göre çeşitli gruplara ayrılır. Genellikle her grubun birincisi bir üst gruba çıkar, sonuncuları ise alt-gruplara düşer. 

En prestijlisi “Dünya Grubu”dur. Burada dereceye girenler bir sonraki yılın “Dünya Grubunda” yer almaya hak kazanır. Her tur üç gün içerisinde 4 tek ve bir çift maçı formatında 5’er set üzerinden oynanır. Bu yüzden yıldız oyuncuların tepkisini çok çekmektedir. Tahminimce pek yakın bir zamanda ITF (Uluslar arası Tenis Federasyonu) bu formatta yeni bir uygulamaya gidecektir. Öbür türlü oynayacak yıldız oyuncu bulmaları çok ama çok zor olacaktır. Şu andaki güncel ve tam format bir makale yazısına sığmayacak kadar girift ve uzundur. Ama özetini aşağıdaki adresten bulabilirsiniz  https://en.wikipedia.org/wiki/2016_Davis_Cup . 

Bu yıl şampiyonluk maçını yarı-finalde Fransa’yı deviren Hırvatistan ile İngiltere’yi yenen Arjantin oynayacak. Ev sahibi Hırvatlar. Zagrep Arena’da sert zeminde oynanacak. Hırvat Ulusal Takımı “Cilic (7), Karlovic (20), Coric(48) ve Dodig’ten(118)” kurulu. Arjantin ise “Del Potro (38), Delbonis (41), Pella(59) ve Mayer (138)” ile korta çıkacak. Kağıt üzerinde Cilic’in takımı favori. Teklerdeki sıralamaları yukarıda parantez içerisinde belirtilmiştir. Çiftlerdeki sıralamaları ise burada değinilmeyecek kadar feci. 

Ancak iş “Tandil’in Kulesi”  lakaplı sempatik dev Del Potro’da bitecek gibi gözüküyor. Geçtiğimiz günlerde “yılın en iyi geri dönüş yapan” raketi seçilen Del Potro ile Cilic’in yaşamları birbirlerine şaşılacak derecede benziyor. Del Potro ödül alır da Cilic ondan aşağı durur mu? O da “Arthur Ashe İnsanlık Ödülü”nü alıyor. Kurduğu bir vakıf vasıtasıyla mahrum çocuklara yönelik eğitimsel projeleri desteklediği ve gençlerin gelişmiş eğitim olanaklarına daha kolay ulaşmalarını sağladığı için. 

İkisi de 1988 yılında beş gün arayla doğmuş. İkibinli yılların başlangıcında her ikisi de jünyor iken bir çok kez karşılaşmışlar. Hatta 2002 yılının (jünyorların en prestijli turnuvası) “Orange Bowl”unun yarı-finalinde Del Potro rakibini 61 ve 63’lük setlerle yenip finale çıkmış. Sonra da zaten kupayı kaldırıyor.

Her ikisi de  ATP kariyerine 2005’te başlıyor. Arjantinli kariyerinde 18 ATP turnuvası kazanmış. Başlıca ödülü 2009 ABD Açık. Cilic 15 turnuva kazanmış. Onun da en büyük şampiyonluğu 2014 ABD Açık. Biri dördüncülüğe kadar tırmanırken, öbürü ondan aşağı kalmamış ve sekizinci olmuş.

İkisi de iki metreye yakın boyda ve çift elle back-hand atıyorlar. 

En büyük farklılıkları ise sağlıkları. Cilic tüm kariyerinde ufak tefek sakatlıklar harici sağlığını muhafaza ederken Del Potro tenis dünyasının en büyük sakatlıklarını geçiren bir raket olarak anılacak. Adam son 3-4 yıldır sürekli ameliyat masasındaydı. 

Bir de popülariteleri farklı. Hırvat pek izlenen biri değil. Arjantinli ise belki de tüm spor dünyasının en sevilenlerinden biri.

Del Potro’nun sakatlığına kadar birbirleriyle oynadıkları 10 maçın sekizini Arjantinli kazanmış. Geri dönüşünden sonra hiç karşılaşmamışlar. Ben bunu çanaktan izleyebilme olanağına sahibim. Sizlere de yansıtmaya çalışacağım. Umarım televizyon kanallarımızdan biri ülkemizdeki tenisseverlerin izlemesi için yayınlar. 

Hoşkalınız.

Kaynak.: World Tennis & ITF Davis Cup.