Kadınlarda final Serena Williams ile Lucie Safarova arasında oynanacak. Çek raket 12 yıldan beri profesyonel tenisin içerisinde ve bir Grand Slam turnuvasındaki ilk tekler finaline çıkıyor. Serena'nın ise 24. slam finali.

 

Safarova sert vuruşları ve sürekliliği ile ABD'li şampiyonu zorlayacaktır. Bacsinszky gibi hırsına kapılıp olmadık hatalar yapmayacak, cin olmadan da şeytan çarpmaya çalışmayacaktır. Finale gelirken sırasıyla Pavlyuchenkova, Lisicki, Sharapova, Muguruza ve Ivanovic'i geçebilen bu raket Serena'yı da yenerse kimse şaşırmasın. Safarova'nın çift kadınlarda partneri ABD'li Mattek-Sands ile finale kaldığını da ekleyelim.

 

ABD'li şampiyon hastalığını atlatsa bile onu sıkı bir uğraş bekliyor. Ama Mert Ertunga'nın de dünkü yazısında bahsettiği gibi bu kadın en yüksek standardını bile aşmayı becerebiliyor. Cumartesi iyi bir maç izleyeceğimiz aşikâr.

 

Bu arada karışık çiftler finali oynandı ve ABD'li ikili Mike Bryan ile Bethanie Mattek-Sands şampiyon oldu.

 

Erkeklerin yarı finalinde sahnede önce Wawrinka ile Tsonga vardı. Tatsız tuzsuz, tenis standardı çok düşük bir maç oldu. Hele Tsonga'nın attığı kısa toplara hani neredeyse tribünlerdeki izleyiciler de yetişecekti. Hepsi Wawrinka için puan oldu… Yine de vazgeçmedi. İsviçreli raket öncelikle cesur. En kritik yerlerde, en kritik vuruşa karar vermek onun için hiç güç değil. İlaveten backhand'i için kolaylıkla dünyanın en iyisi diyebilirsiniz. Hal böyle iken ısrarla onun backhand'ine hücum etmek pek akıl kârı değil. Kortta yer açmak için uygulanabilecek onca taktik var. Mats Wilander bile yorum yaparken "üç set ve üç saatten sonra vücutta bazı deformasyonlar olabiliyor ama galiba Tsonga'nın mantığına da bir şeyler oldu!" dedi.

 

İzleyiciler, vatandaşlarını maça sokmak için epey uğraş verdiler ama olmadı. Wawrinka maçı 6-3, 6-7, 7-6 ve 6-4'lük setlerle alarak ilk finalist oldu. İsviçreli, 12 yıl önce gençler şampiyonu olduğu yerde şimdi büyükleri de kazanma peşinde. Fransızlar ise çok umutlanmıştı… 27 yıl sonra nihayet finalde bir vatandaşımız olacak diye ama umutları suya düştü. Bir yıl sonraki baharı bekleyecekler artık.

 

Tenisin yönetimindeki birimlerin bu beş setlik maçlar konusunda bir karar almaları gerekiyor. Hem sağlıklı değil, hem çoğunlukla sıkıcı. Göreceksiniz eninde sonunda bu karar çıkacaktır. Bu yarı final 3 saat 46 dakika sürdü. İki yarı finali asgari 7 saat peş peşe aynı zevki alarak izleyebilecek sabır ve metanette bir insan bulunacağını sanmıyorum.

 

Hoş kalın.