Bu yazının başlığını “Hoşgeldin ABD” olarak ta görebilirdiniz. İkisi de doğru. 

Çeyrek-finaldeki 8 kadının üçü ABD’li. Serena, Brady ve Pegula.  Hatta Osaka’nın tüm gelişimini  ABD’ye borçlu olduğu varsayarak çeyrekteki kadınların yarısı ABD’li diyebiliriz ! Doğal olarak ABD gibi bir devin teniste başarılı olması bu güzel spor için fevkalade yararlı olacaktır.  

Bir başka ilginçlik te kadın tenisinin ilk üç sırasındaki raketlerin hepsinin çeyrek-finalde olması. Barty, Osaka ve Halep. Uzun süredir bu sıralama gerçekleşmiyordu.  
Turnuvadaki favorilerden biri olarak gösterilen Svitolina yine umutlarını bir başka bahara bağladı. Pegula zorlansa da üç sette zafere ulaştı. Çeyrek-finaldeki rakibi vatandaşı Brady… Hırvat Vekic karşısında daha kolay bir galibiyet aldı.

Bu sonuçlarla en kötü olasılıkla ABD’nin yarı-finalde bir raketi olacak. Ama ne Pegula ne de Brady’yi ben bir sonraki grand-slamlerde görebileceğimizi sanmıyorum. Hele ki kortlar izleyicilere açılırsa bu iki raket ne Paris’te ne de Londra’da kayda değer bir sonuç alamazlar. 

Ama bu raketlerden birine ilaveten Serena da maçını kazanır ve yarı-finale iki ABD’li kalırsa siz seyreyleyin ülkelerindeki tenis malzemesi satışlarını! 
Erkeklerde rakibi Berrettini sakatlığı nedeniyle çekilince komşu çocuk Tsitsipas, neredeyse hiç yorulmadan Nadal’ın karşısına çıkacak. Öbür çeyrek-final ise iki Rus’un mücadelesine sahne olacak. Rublev rakibi Medvedev’den rövanşı almaya çalışacak. İzlenmeye değer bir maç… Kan kokusu var!

Avustralya yarın (Salı) sabaha karşı 04:30 gibi Osaka-Shieh maçıyla başlıyor. Bu maçı her durumda Osaka alır. Ama Shieh izlenmeye değer bir tenis oynuyor. Satranç gibi. Osaka bunu yutar, rakibine uyarsa vay haline!

Sonra sabah 07:00’de Dimitrov sürpriz Rus Aslan Karatsev ile oynayacak. Biraz zorlansa da kazanacaktır. Rus için burası son duraktır.

Bundan sonraki maçları ise sakın kaçırmayın. 11:00’de Serena-Halep ve 12:15’te Djokovic-Zverev. 

Hoş kalınız.