Rafael Nadal 14.kez Roland Garros şampiyonu oldu. Herhangi bölgesel küçük bir turnuva için bile bu rakam oldukça iddialı. Aslında hikaye o kadar da sorunsuz başlamadı. Casper Ruud tablonun alt tarafından finale gelirken, Nadal ise Djokovic, Zverev, Alcaraz’ın olduğu “ ölüm grubu “ olan üst taraftan finale yürüdü. Tablonun üst tarafının sıkıntısı, elenme riski ile beraber uzun süren maçlardan kaynaklanabilecek fiziksel handikaplardı, bu anlamda Nadal’ın önünde final için zorlu bir yol vardı. Ancak çeyrek finaldeki Djokovic maçı beklenenden daha kolay geçti. Zverev de Alcaraz’ı eleyince yol bir anda temizlenmiş oldu. Sadece 2 seti 3 saat süren ve rahatlıkla 5 saate gidebilecek yarı final maçı da Zverev’in sakatlığı ile üç saatte bitince Nadal hem finale yükseldi hem de fiziksel olarak diri kaldı. Tabii tüm bu gelişmelerden sonra olan da ilk grand slam finaline çıkan genç Casper Ruud’a oldu.   

Norveçli oyuncu doğru planlamanın ve organizasyonun bir ürünü, buralara gelmeyi fazlasıyla hak etti. Oyun olarak da turdaki tenisçilerin büyük bir kısmına üstünlük sağlayabilecek bir seviyede bulunuyor. Ancak karşıda Nadal olunca tabii ki çok daha fazlasını yapmak gerekiyor. Çünkü işin teknik kısmını bir kenara bırakırsak Roland Garros’u 13 kez kazanmış bir oyuncu olarak Nadal korta özellikle bireysel sporlarda en önemli avantaj olan “ ne olursa olsun bir şekilde alırım “ hissiyatı ile çıkıyor, bu psikolojiyi kırmak ve tersine çevirmek için de iyi servis, vuruş çeşitliliği ve oyunu biraz karıştırmak gerekiyor. Turda Djokovic’ten sonra tüm bu çözümleri en iyi üretebilecek oyuncu olan Zverev’in de devre dışı kalması ile finalin rengi daha başlamadan belli olmuştu. 

Bu sene Roland Garros’ta tenis hayatına nokta koyan Wilfried Tsonga’ya bir röportajında   “Niye hiç grand slam kazanamadın“ diye sorulduğunda verdiği cevap manidardı : “Çeyrek finalde karşısınıza Djokovic, onu geçseniz sonrasında Nadal var, hadi finale geldiniz bu seferde Federer’le oynuyorsunuz dolayısıyla bunu başarmak imkansız bir şey “. Rafael Nadal, Casper Ruud’u bugün aynı yola soktu, 6-3 ve 6-3 lük iki setten sonra son seti de 6-0’la alarak 14. kez Roland Garros şampiyonu oldu. 

HARİKA SWIATEK
Bir başka doğru planlama ürünü olan Iga Swiatek, cumartesi finalinde Coco Gauff’u yenerek 2.kez Roland Garros şampiyonu olduğunda iki oyuncu arasındaki farkı görmüş olduk. 21 yaşında olmasına rağmen  “ tamamlanmış bir ürün “ olan Swiatek’le,  18 yaşında “ henüz gelişen bir ürün “ olan Coco Gauff’un mücadelesi yaklaşık 1 saatte sona erdi. Arka arkaya 35.maçını kazanan ve şu anda ulaşılmaz görünen Iga Swiatek aslında 4. turda Çinli Qinwen Zeng karşısında ciddi bir tehlike atlattı. Çok atletik bir oyuncu olan ve Swiatek karşısında ilk seti kazanan Çinli oyuncu ikinci setin başında eğer sakatlanmasa büyük ihtimalle Polonyalı oyuncu finalde olamayacaktı. Bu anlamda Swiatek eğer bu maçtan gerekli dersleri çıkarabilirse Ashleigh Barty’nin de vedasından sonra rahatlıkla kadınlar tenisinin gelecek 10 yılına ambargo koyacaktır.