Sezonun premier turnuvalarından olan Dubai Açık’ta 2.5 saat süren ve adına yakışan harika bir kadınlar finali izledik. Bir tarafta Simona Halep diğer tarafta Elena Rybakina seyirciyi adeta tenise doyurdu. Simona Halep’i zaten biliyoruz; yıllar içinde üzerine sürekli koyarak önemli bir yıldız haline geldi ve hatta Nadia Comaneci, İlie Nastase ve Hagi’den sonra global bir spor yıldızı yetiştirmekte zorlanan ülkesi Romanya’da çok ayrıcalıklı bir konuma oturdu. Maçlarında belirli bölümlerde tenis seviyesini çok yükselten ve bu ileri düzeyde tenisin maç içindeki süresini de zaman içinde genişleten Rumen tenisçi, özellikle son üç sezondur mental seviyesini de yukarı çekti ve şu anda en verimli dönemlerini yaşıyor. Elena Rybakina ise 2019 sezonu ile beraber turda ağırlığını hissettirmeye başladı. Güçlü fizik yapısı, iyi servisleri, patlayıcı hücum gücüyle kesinlikle adını gelecekte fazlasıyla duyacağımız genç bir tenisçi. 

Rybakina’yı uzun zamandır beri takip eden biri olarak rakibi Halep olunca bu maçın bize çok şey gösterebileceğini tahmin ediyordum ama mücadele ve tenis seviyesi beklentilerimin üzerine çıktı. Final maçında Rybakina’nın stratejisi geri çizgiye derin ve yüksek toplar atarak Halep’in dengesini bozmak ve bu şekilde Halep’ten gelecek dengesiz geri dönüşleri yüksek winner potansiyeli ile değerlendirmek üzerineydi. Bu taktik ilk sette iyi işledi ve Kazak tenisçi ilk seti 6-3 kazandı. Ancak ikinci setin ortalarından itibaren Halep oyun seviyesini hızla yukarı çekti, turdaki en iyi savunmacılardan olan Halep Rybakina’dan gelen topları daha dengeli karşılayıp, paralel winnerlarını da devreye sokunca Rybakina etkisiz kaldı ve ikinci seti bu sefer 6-3 ile Halep aldı. 

ÇEKİŞMELİ FİNAL SETİ
Şampiyonun belli olacağı son set ise çok çekişmeli geçti. Rybakina aynı taktikle oynamaya devam etti. Birkaç kez kısa top ve servis vole denemesinin dışında Kazak tenisçi başlangıçtaki geri çizgi planına sadık kaldı. Durum böyle olunca her topa yetişmeye çalışan ve bazen riskli de olsa winnera giden Halep’le, savunmada iyi mücadele eden ve hücum tarafında özellikle son sekiz oyunda inanılmaz çapraz vuruşlar çıkaran Rybakina doğal olarak tenis seviyesini epey yükselttiler. Setin sonlarına doğru en kritik yerlerde karşılıklı servisler kırıldı. Ancak Halep’le sürekli ralli üzerine oynarsanız bir süre sonra Nadal etkisini hissetmeye başlıyorsunuz, Rumen oyuncu tecrübesini de kullanarak bir şekilde istediğini alabiliyor. Dubai’de de aynı şey oldu, tie-breake giden final setini kılpayı alan Halep kupaya uzandı. Bu noktada Rybakina’nın en büyük hatası özellikle final setinde oyununu çeşitlendirmemek oldu. Sadece geri çizgide kalarak 2.5 saatlik bir maçta Halep’i yenmek çok kolay olmuyor. Kazak oyuncu, henüz kısa top zamanlaması ve file önü oyunu çok verimli olmamasına rağmen daha çok kort içine girerek Halep’in dengesini daha fazla bozabilirdi. Ayrıca son bölümde 3-4 topta yanlış ve kararsızlıktan kaynaklanan acele vuruş tercihleri de kritik noktalarda puan kayıplarına sebep oldu, bu da tabii ki biraz tecrübe ve yaş ile ilgili sıkıntılar. 


Elena Rybakina yine de turda aynı ekolden geldiği ve ilk 50 sıra içindeki yaşıtlarına oranla bir adım önde görünüyor. Bunun en önemli sebebi, Kazak tenisçinin yüksek oyun zekası ve hücum varyasyonlarını minimum hata ile oynayabilmesi. Aryna Sabalenka, Jelena Ostapenko veya Daria Kasatkina gibi oyuncuların, Rybakina ile benzer bir stile sahip olmalarına rağmen özellikle winner hata oranlarının çok fazla olması ve riskli oyun yapıları bu tenisçileri fazlasıyla kırılgan yapıyor. Rybakina’da ise böyle bir kırılganlık yok, oyunu çok daha rafine. Kazak tenisçideki en büyük problem ise stili gereği oyunu sürekli domine etmek zorunluluğu oluyor çünkü maç içinde temposunu kaybettiği zamanlarda fazlasıyla sıradanlaşıyor, örneğin final maçında 2.setin ortalarından itibaren benzer bir sıkıntıyı yaşadı. Aynı durumu erkeklerde Alexander Zverev’de de görüyoruz, bu sebepten dolayı Alman oyuncu halen bir majör kazanamadı. Aynı tempoyu maç boyunca sürdürmek kolay değil bu yüzden eğer Rybakina sıralamada üst sıralarda söz sahibi olmak istiyorsa mutlaka oyununu dengelemeyi öğrenmeli. 

Bir başka problem ise geri çizgi dışında kalan oyun planlarındaki verimsizlik. Şu andaki durumuyla Rybakina’nın kısa topları, file önüne geldiği zamanlardaki saha yerleşimi ve vuruşları sıkıntılı. Oyununu farklılaştırmak ve ileriye taşımak adına önemli olan bu unsurları da Kazak oyuncu geliştirmek zorunda. Bunların dışında itiraz hakları özellikle kritik puanlarda çok önemli bir kazanım olabiliyor. Rybakina maçlarında genellikle bu haklarını açık ara yanlış tercihlere kullanıyor, bu sefer daha yakın ve lehine olabilecek pozisyonlarda itiraz hakkı kalmamış oluyor, bu da küçük görünen ama aslında fark yaratabilecek bir ayrıntı.