Cumartesi akşamı son derece buruk ayrılmıştı O2 Arena kortundan Alexander Zverev. Yarı final maçında ballboy’un topu elinden düşürüp peşinden kovalamasıyla kurallara uygun biçimde oyunu durdurmuş, bu sebeple de rakibi Federer’in hayranları onu protesto yağmuruna tutmuştu. 21 yaşındaki Alman tenisçi dün maç sonu özrünü dilemiş, basın toplantısında da bunu tekrarlamıştı.

Bu akşamki finalde ise Zverev bütün buzları eritti. Sadece seyircinin kalbini kazanmakla kalmadı hafta başından beri buzdağı gibi sağlam görünen dünya 1 numarası Djokovic’i de eritiverdi.

Maç başlamadan tribünde bir denge olduğunu fark etmiştik zaten. Federer olmayınca destek sesleri eşit dağılmıştı Novak ile Alexander arasında. Tabii zaman zaman yükselen “Hadi Rafa” nidalarını saymazsak…

Sezonun son altı ayını çok iyi geçirip dünya en üst basamağına yeniden kurulan Novak Djokovic Londra’daki ATP Finals’da henüz set bile vermemişti bu akşam dek. Doğrusu pek yenilmez duruyordu. Aralarında oynadıkları grup maçını da iki sette kazanırken servisini bile kırdırmamıştı Djokovic. Genel kanı finali de set vermeden kazanacağı yönündeydi.

Ama final için farklı hazırlanmıştı Zverev. Ivan Lendl’ın antrenörlüğünde kariyerinde bir kademe atlamak için ilk basamakları burada atmaya niyetliydi belli ki. Maç boyunca çok iyi servis attı. Birinci servislerinin ortalama hızı 218 km/saati buldu. İlk setin altıncı oyununda ya da dördüncü oyunundaki gibi hızı 225 km/saati bulan servisler attı, 10 ace’le maçı tamamladı. Bu, zaten Zverev’den beklenendi.

Asıl farkı ise servis karşılarken ve uzun rallilerde yarattı Alman tenisçi. Özellikle rakibinin ikinci servislerinden bol bol sayı çıkardı. Djokovic 23 ikinci servis sayısının sadece sekizini kazanabildi. 28, 36 hatta 40 vuruşa giden rallilerde de tecrübeli rakibine boyun eğmedi Zverev. Fileye geldiğinde de hiç fena değildi.
Rakibinin servis oyunlarında üç kez üstünlük sağlayan Zverev yine servis kırarak ikinci seti ve kariyerinin bugüne kadarki en büyük şampiyonluğunu kazandı: 6-4 ve 6-3. Aynı zamanda 2008’deki Djokovic şampiyonluğundan bu yana ATP Finals’ı kazanan en genç tenisçi de olmayı başardı.

Ödül töreninde gösterdiği üzere Zverev gelecek 10 yılda ATP Tour’un hakimlerinden biri olabilmek için gerekli her özelliğe sahip. Yetenek, müthiş bir fizik, karizma ve de hepimize kanıtladığı gibi espri yeteneği. Ödül töreninde seyircileri bol bol güldürürken ailesinden top toplayıcılara kadar herkese teşekkür etmeyi de ihmal etmedi.

2018’i dünya 4 numarası olarak kapatan Zverev’le ilgili şu anki en büyük soru işareti grand slam’lerdeki performansı. Malum grand slam’lerde henüz çeyrek finalden öteye gidemedi. Gelecek sezon daha yukarı çıkıp çıkamayacağını, büyük üçlünün varisi olup olmayacağını ise fiziksel devamlılığı kadar zihinsel dayanıklılığı belirleyecek.

(O2 Arena-Londra)