Yıllar geçiyor, sezonlar akıyor, Roger Federer bizi şaşırtmaya devam ediyor. Biz, “Acaba ne zaman bırakacak” sorusunu aklımızdan geçireduralım İsviçreli bir yolunu bulup yılı iyi bir noktada kapatmayı başarıyor. Belki 2019’da koleksiyonunun nadide parçası olabilecek bir yeni grand slam kazanamadı ama işte dört turnuva şampiyonluğu ve iki büyük rakibinin ardında dünya sıralamasının üçüncü basamağında oturuyor. Üstelik 38 yaşında ve ilk 100’deki en yaşlı erkek tenisçi olmasına karşın. 

ATP Finals’da Borg Grubu maçlarının üçüncü gününde de Novak Djokovic karşısında sanki gençlik pınarından su içmiş bir Federer izledik. Maç boyunca daha diri ve istekli olan taraftı, birinci servislerinden yüzde 81’le sayı çıkardı, hiç servis kırdırmadı ve rakibini beş maç aradan sonra ve 2015’ten beri de ilk kez yenmeyi başardı. Hatta 2015’ten beri hem Nadal’ı hem de Djokovic’i yendiği ilk sezonu da geçiriyor.

Maç sonu basın toplantısında da Federer’e sorulan ilk soru buydu. O da esprili bir şekilde, “Saç stilimden dolayı öyle görünüyorum” dese de turnuvanın ilk maçına nazaran tazelenmiş olarak kortta olduğu çok açıktı. “Toplara iyi vurdum, iyi vurdukça özgüvenim arttı. İzlediğiniz gibi çok istikrarlı servis attım ve pek uzun ralliler izlemedik. İyi de servis çevirdim. Bugünkü oyunumdan memnunum” açıklaması aslında maçın özeti gibiydi.

Henüz ilk setin başından anlamıştık durumu. Son derece konsantre, formda bir Federer vardı kortta. Daha ilk oyunda Djokovic’in servisin kırma şansı buldu. Gerçi bu ilk fırsat kaçtı ama Federer’deki bu canlanmayı seyirci de hemen sezdi ve ilk oyundan itibaren desteğini İsviçreli’den esirgemedi. Maç boyunca “Let’s go Roger, let’s go!” tezahüratını sıklıkla yenileyen O2 seyircisi bir mini Wimbledon ortamı oluşturmayı başardı.  

Bununla beraber ilk servis oyunundan itibaren Federer’in istikrarlı ve etkili servislerini de gördük. Zaten maçı da ikisi ilk oyunda olmak üzere toplam 12 ace ve sadece iki çift hata ile kapattı. Buna karşılık kendisinin basın toplantısında tasdiklediği gibi Novak Djokovic turnuvadaki ilk iki maça nazaran son derece durgun ve etkisiz bir oyun oynadı. İlk maçta Berrettini’ye hiç fırsat vermeyen Novak’tan eser yoktu açıkçası. Federer’in servislerine çare bulmakta sıkıntı çekti. 


NOVAK GÜNÜNDE DEĞİLDİ
Üstüne üstlük ilk setin üçüncü oyununda iki çift hata birden yapıp üzerine bir de servisini kırdırınca Djokovic’in morali iyice bozuldu. İki gün önce kıran kırana geçen Thiem maçının etkisi ve yorgun olup olmadığı sorulduğunda net bir yanıt vermedi ama o günkü dirilikten çok uzaktı. Kendi servislerinde hiç hata yapmayan Federer ilk seti de 6-4’lük skorla hanesine yazdırdı. 

İkinci setin başında aslında senaryo biraz değişti. Federer de setteki ilk servis oyununda zorlandı, hatta bir servis kırma sayısı çevirdi. Ama Djokovic gerçekten gününe değildi. Bu setin ikinci oyununda Djokovic rakibinn volesini karşılamak isterken raketini yere vurdu ve sonrasında da birkaç saniye için sağ dirseğini tutup hepimizin yüreğini ağzına getirdi ama neyse ki sakatlık molasına bile ihtiyaç duymadan oyuna devam etti. 

Ama bu sette Novak’ın ortaya koyduğu direnç Federer’i yolundan çevirmeye yetmedi. Önce beşinci oyunda rakibinin servisini kırıp oyunlarda 3-2 öne geçti. Sonra takip eden iki servis oyununda yine etkili servislerle rakibine şans tanımadı. İtirazdan haklı bulunduğu ace’le oyunu kazanıp 5-3 öne geçince seyircinin de beklentisi en üst düzeye çıktı. Bir sonraki oyunda konsantrasyonu tamamen bozulmuş Djokovic bir biri ardına basit hatalara rakibine üç maç sayısı imkânı verdi. Ve henüz ilkinde Federer’in backhand’ini fileye takınca ikinci seti 6-3 kazanan İsviçreli maçın da galibi oldu.

Federer böylece ATP Finals’da yedinci şampiyonluk umudunu korudu hem de son şampiyonluğunun üzerinden 10 yıl geçmişken! Zaten Djokovic de maç sonrasında rakibinin hakkını verirken bu noktaya da değindi: “38 yaşında bunları yapabilmesi, böyle oynaması beni motive ediyor. Kariyerine ve hâlâ yaptıklarına bakınca hayran olmamak elde değil.”

KORT DIŞINDA DA NADAL KAZANDI!
Dünkü maçın kort dışındaki galibi de İspanyol Rafael Nadal oldu. Turnuvaya dünya sıralamasının 1 numaralı koltuğunda başlayan Nadal’ın tahtı Novak Djokovic tehdidi altındaydı. Turnuvayı kazanması halinde yeniden 1 numaraya yükselme ihtimali bulunan Sırp tenisçi Federer yenilgisiyle beraber saf dışı kaldı. Böylece Rafael Nadal kariyerinde beşinci kez bir sezonu 1 numarada bitirecek. Tıpkı Federer ve Djokovic gibi…

(ALP ULAGAY-O2 Arena-Londra)